E-POSTA | +90 324 325 9933 | العربية

Genel

Kategori Arşivi

Neden Dijital Pazarlama ?

İnsanlar eskiden olduğu gibi herhangi bir ihtiyacını karşılamak için mağaza mağaza, dükkan dükkan gezmek yerine arama motorlarına yazdığı birkaç anahtar kelime ile bulabiliyor. Üstelik bu sonuçlar birkaç firmanın ürünleri değil. Bir anahtar kelime ile milyonlarlarca farklı sonuç listeleyebiliyorlar. İşte firmalar bu ürün ya da hizmetleri müşterilere gösterebilmek ve satabilmek için dijital kanalları kullanırlar. Buna da dijital pazarlama diyoruz.

dijital pazarlama

DİJİTAL PAZARLAMANIN AVANTAJLARI:

1- Satış yapılan pazar genişler: Firma ürün ya da hizmetini satarken binlerce müşteriye ulaşacak bir pazar elde etmiştir.
2- İnternet üzerinden yapacağınız reklamlar çok ucuzdur.
3- Coğrafya firma için artık sadece basit bir kelimedir. Brezilya’dan ürün ya
da hizmet satışı yapan bir firma ürün ya da hizmetini Çin’de ki bir
müşteriye bile sunup, ulaştırabilmektedir.
4- Müşteriler ihtiyaç duyduğu ürün ya her an ulaşabilmektedir. İnternet
üzerinden 7/24 alışveriş yapabilmektedir.
5- Ürün ya da hizmetle ilgili bütün bilgiler güncel bir şekilde tutulur. Bu da
kişinin aradığı ürünü filtrelemesinde büyük kolaylık sağlamaktadır.
6- Firmaların satış ve kampanyalar için katlanacağı maliyetler çok yüksek
oranlarda azalma göstermektedir.

7- Büyük ve küçük firmalar arasında fark kalmamaktadır. İhtiyacına uygun
ürün ya da hizmet arayan müşteri için önemli olan ihtiyacını en hızlı ve en
az maliyetle karşılamaktır. Bu yüzden alışveriş yaptığı firmanın büyük ya
da küçük olması onun için önemli olmayacaktır.
8- Firmalar doğru stratejiler belirlemek için müşterilerle ilgili davranışlara
ihtiyaç duyarlar. Dijital pazarlama sayesinde müşterilerin davranışları
kolayca ölçülebilmektedir.
9- Müşteriler için birden fazla ürünü ya da hizmetin fiyatını ve özelliklerini
görmek satın alma davranışında değişikliğe ve yeniliğe yol açmaktadır.
10- Müşteriler ürün ya da hizmetle ilgili başka müşterilerin yorumlarını
okuyabilmektedir. Bu da müşterinin bir ürün ya da hizmete olan bakış
açısını değiştirmesine yol açmaktadır.

Peki dijital pazarlamanın hiç dezavanatajı yok mu ?

Aslında bu sorunun cevabı görecelidir ? Bu konuda akla gelen bazı başlıklar şöyle olabilir :

Müşteriler ürünleri somut olarak görememektedir. Bazı müşteriler
“görmeden, dokunmadan istediğim ürünü almam” düşüncesini
benimsemiştir. Ürün ve hizmetleri satın alırken ödemedeki güvenlik ve gizlilik sorunları.

Firmalar web sayfalarını güncel tutmak için, kesintisiz hizmet verebilmek
için vb nedenlerden dolayı belirli maliyetlere katlanmak zorunda
kalmıştır gibi görece zorluk ve dezavantajlardan söz edilse de tüm bunların aslında normal pazarlama ile kıyaslandığında pek de dezavantaj olmadığı görülmektedir.


DNS Server Nedir ? Ne İşe Yarar ?

Web tarayıcısına girdiniz ve eforweb.net yada facebook.com yazdınız; oda ne tarayıcı sizin hangi siteyi görmek istediğinizi anladı ve web sitesini karşınıza getirdi. Siz girmek istediğiniz siteyi yazınca, bilgisayarlar  gerçekten de anlıyor mu sizi? Aslında hem evet hem hayır. Şöyle ki yazdığınız yazıyı anlamıyor ama yazdığınız adresin hangi ip numarasına karşılık geldiğini DNS server lar sayesinde bulup sizi ilgili sunucuya yönlendiriyor.

dns


Peki DNS ve DNS server nedir ne işe yarar ?

Domain Name System kısaltması olan DNS, tarayıcınıza girmiş olduğunuz site ismini  ip adresine çevirerek insanların internet siteleri arasında kolayca gezinmesini sağlar. Örneğin google.com un ip adresi olan 74.125.224.83 ü tarayıcınızın adres çubuğuna yazarak girmezsiniz google a. Girmek istediğiniz her web sitesinin ip numarasını bilmek zorunda olduğunuzu bir düşünsenize. Eğer DNS  olmasaydı muhtemelen internet bu kadar yaygın olamazdı.

DNS serverlar ise site isimlerini ilgili IP adreslerine çeviren bir veritabanına sahip bilgisayar sunucularıdır. DNS sunucuların birçoğu internet servis sağlayıcılarına aittir ve sadece müşterileri bu hizmetten faydalanabilir. Fakat ücretsiz hizmet veren DNS sunucularda vardır. Bunlardan başlıcaları:

SAĞLAYICIDNS1DNS2
Google8.8.8.88.8.4.4
OpenDNS Home208.67.222.222208.67.220.220
Norton199.85.126.10199.85.127.10

Bazen bir web sitesine girmeye çalıştığınızda o web sitesinin internet servis sağlayıcı tarafından kısıtlandığını görmüşsünüzdür. Örneğin  twitter ve youtube gibi platformalar bu yasaklar ile zaman zaman muhatap olurlar. Fakat sizin servis sağlayıcınız bir web sitesine girişi yasakladı diye siz o web sitesine giremezsiniz demek değildir. Çözüm basit aslında. Bİlgisayarınızın ağ ayarlarına girerek DNS numaralarınızı  yukarıda vermiş olduğum numaralardan biriyle değiştirirseniz muhtemelen istediğiniz siteye gireceksiniz.


Google Adwords mü Facebook mu ?

Potansiyel müşterilerinizi arttırmak yada markanıza dair belli bir bilinç geliştirmek için  zaman zaman Facebook yada Google Adwords gibi platformlara reklam vermiş olduğunuzu varsayıyorum. Eskiden çok  az miktarlarda ücret karşılığında hızlı bir şekilde dönüşüm elde ederken artık bu rakamların giderek arttığının farkına varmışsınızdır.  Yapılan bir çalışmaya göre son on yılda Google Adwords Ağlarındaki ortalama tıklama başına maliyet(TBM) dört kat arttı. Durum böyle iken artık adwords hesabınızın kötü yönetilmesi gibi bir lükse sahip olmadığınızı ifade etmek isterim.

facebook adwords

Eğer kampanyanız kötü yönetiliyorsa bir servet harcasanız da elde ettiğiniz sonuç sadece  işe yaramaz ziyaretler olabilir. Rekabetçi bir anahtar kelime için teklif savaşına kapılmak elde edeceğiniz getiriden daha fazlasını harcamanıza sebep olabilir. Google adwords, dünyanın en büyük ve en popüler reklam platformu olmasına rağmen tek seçenek değildir. Facebook, Bing, Twitter, Youtube ve Linkedin gibi kanallarda ihtiyacınız olan ziyaretçi trafiğini sağlayacaktır.

Burada sorulması gereken hangi platform bana ne sağlar?  Bu sorunun cevabı sizin hangi kapsamda faaliyet yürüttüğünüz ve reklamdan beklentinize bağlıdır.

Örneğin B2B gibi bir ticaret modelinde hizmetinizi diğer işletmelere satarken yalnızca ürün yada hizmet çözümünüzü arayacak kişileri hedeflemeniz önerilir. Bu durumda Google adwords veya doğrudan reklam harcaması en iyi getiriyi sağlayacaktır. Facebook, son zamanlarda B2B pazarlama alanındaki reklam harcamaları için rekabet etmek üzere bazı değişiklikler yaptı. Müşteri hedefleme üzerine kurgulanmış reklam üretimi konusunda oldukça yol aldığı da söylenebilir. Dolayısıyla pazarlama bütçenizin çoğunu Adwords e ayırsanız bile, reklamlarınızı Facebook’ta test edip nasıl sonuçlar aldığınıza bir bakmanızı tavsiye ederiz.

B2B şirketiniz için AdWords veya Facebook’ta ne kadar reklam yaparsanız yapın, ziyaretçileri  reklam platformlarında her zaman aynı anda yeniden hedeflemelisiniz . Hangi kanalı tercih etmiş olursanız olun, web sitenize veya açılış sayfalarınıza trafik üretmek için önemli bir yatırım yapmaya karar vermişseniz, neden potansiyel tüketicinin aklında kalmaya devam etmiyorsunuz ? Her iki platformda da, herhangi bir reklam yorgunluğunu en aza indirmek için onu açıp çeşitli reklamlar kullanmanız önerilir. Özellikle Facebook ile, reklamlarınızın ilgi çekici ve taze olmaya devam etmesini sağlamak için çeşitli reklam türlerini (video veya tekil resim reklamlar) kullanmak akıllıca bir fikirdir  .

Gelelim B2C işletmelere. Bu modele uyan firmalar içinse Facebook plaformunun daha uygun olduğu görülmektedir. Bu ticaret modelinde hedef doğrudan tüketici olduğu için facebookta bolca zaman geçiren bireysel kullanıcılar potansiyel müşteri portföyünüzü oluşturacaktır.

Facebook genellikle B2C şirketleri için iyi bir reklam platformu olmasına rağmen, AdWords’ü daha iyi bir seçenek haline getiren bazı durumlar vardır.

Niş Ürünler: Niş ürünleri Facebook üzerinden  pazarlamanın yönetimi zor olabilir. Çünkü Facebook reklam platformu, insanların verdiği ve ortaya çıkardığı veriler kadar iyidir. Reklamını yapmaya çalıştığınız özel ürünler için, dönüşüm hunisinin hangi aşamasında olursanız olun hedef pazarınız oldukça sınırlıdır.

Pahalı Ürünler : İnsanlar genelde sıkıldıklarında Facebook a girerler yada arkadaşlarının neler yaptığını görmek için arada bir bakarlar hesaplarına. Bu nedenle ürün veya hizmet aramak gibi bir kavram yerine hedeflenmiş profillere reklam göstermek Facebook’un temel reklam stratejisidir. Dolayısıyla bir cüzdan yada çanta satmak veya hizmetinizin reklamını yapmak mantıklı olurken lüks bir ev yada araba satmak çokta mantıklı olmayacaktır.

Sonuç olarak, anahtar kelimeler ile arama yapıldığında potansiyel müşterilere ulaşmayı hedefliyor iseniz Google adwords, belli bir hedef kitleye belli ve pahalı olmayan bir ürün satmak yada hizmetinize dikkat çekmek istiyorsanız Facebook reklamlarını tercih edebilirsiniz.  Her iki seçenekte de gereğinden fazla para harcamadan verimli sonuçlar almak için reklam ve kampanyalarınızın profesyonel bir ajans tarafından yürütülmesinde fayda var.


Google Chrome ve HTTP

İnterneti daha güvenli bir hale getirmeye çalışan Google, uzun zamandır planladığı “not secure (güvenli değil)” işaretlemesini Chrome 68 ile birlikte hayata geçirmiş bulunuyor. Chrome 56 ile birlikte gelen güvenli değil uyarısı Chrome 68 ile birlikte HTTPS olmayan tüm bağlantıları “not secure(güvenli değil)” olarak işaretliyor.

Mevcut durumda, URL çubuğunda güvenli olan sitelerde yeşil bir kilit simgesi belirirken, SSL olmayan sitelerde “i” simgesi beliriyor ve bu simgeye tıklandığında giriş yaptığınız sayfada herhangi bir önemli veri girmemeniz konusunda uyarı alıyorsunuz.

Son iki yıldır HTTPS’yi yaymak için girişimlerini arttıran Google firması, kullanıcı ve web sayfası arasında gerçekleşen veri transferinin şifrelenerek yapılmasını sağlayan https platformunun interneti daha güvenli bir hale getireceğini düşünüyor.

http https

Peki ziyaretçiler ile web sitesi arasında gerçekleşen iletişim http protokolünde neden güvensizdir? Bu protokolde şifrelenmeden aktarılan veriler başkaları tarafından gözetlenebilir yada değiştirilebilir. Bağlantılarda aktarım görevini gerçekleştiren sunucular, art niyetli kullanılması durumunda site içeriklerini değiştirip istediği reklamı web sitenize ekleyebiliyor. Dolayısıyla verilerinizi şifreleyerek aktaran https protokolünün çok daha güvenli bir bağlantı sağladığı söylenebilir.

Google ilerleyen günlerde bu konuya dair daha fazla adım atmayı planlamaktadır. Örneğin url çubuğunda beliren yeşil kilidin daha belirsiz hale getirilerek bu durumun artık varsayılan bir durum olduğu kanısı oluşturmak bu planlardan birisi olacak. Chrome 70 in gelişiyle birlikte siyah olan güvenli değil yazısı kırmızı olarak gösterilip kullanıcıların negatif algılarını HTTP web sitelerine karşı daha da arttırmak bir diğer planlanan adım olarak düşünülmektedir.

Özetle, zamanla HTTPS sitelerdeki güvenli yazısı ve simgesi zamanla ortadan kaldırılarak bu durum varsayılan olurken, http sitelerdeki güvensizlik işaretleri daha da belirginleştirilecek ve anormal bir durum algısı yerleştirilerek secure olmayan web sitelerinin yaşama şansı ortadan kaldırılacaktır. Şimdiden pozisyonunuzu almanızı tavsiye ederiz.


25/07/2018 : Web Tasarım
Page 1 of 8123...Son Sayfa