E-POSTA | +90 324 325 9933 | العربية

Genel

Kategori Arşivi

SEO Uyumlu Blog Yazıları Nasıl Yazılır?

SEO uyumlu blog yazıları

Dijital pazarlama işiyle meşgul olan birisi olarak içerik pazarlama konusunda çalışma yaptıysanız içeriğinizin arama motorlarında üst sıralarda çıkmasının ne kadar zor bir durum olduğu hususunda aynı fikirde olacağımız kanısındayım.

Sadece 500 – 600 kelimelik içeriklerle Google da bir yerlere varabilmeniz artık pek mümkün değil.  Laf kalabalığı yapmadan mükemmel içerikler geliştirerek kalıcı bir marka oluşturmak ve SEO (Search Engine Optimizasyon) u arttıracak bir blog yazısı yazma konusunda kararlı iseniz işte yapmanız gerekenler!

1.Uygulanabilir Öneriler Sunun ve Adım Adım Talimatları Ekleyin:

Yalnızca yüksek düzeyde tavsiyede bulunan bölümlerin aksine hedef kitleniz için inanılmaz pratik öneriler sunan bir blog yazısı oluşturmanız insanların sayfanızı keşfedeceği ve orada daha fazla zaman geçirmesini sağlayacağı anlamına gelir.

Müşterilerinizin karşılaştıkları önemli sorunlar nelerdir? Hangi yeni araç veya parametreleri kullanmayı tercih ediyorlar? Kendi işinize uyguladığınız yöntemler, kavramlar ve taktikler var mı? Neden bunları müşterilerinizle paylaşmalısınız?

Yazmak istediğiniz konuyla ilgili makalelerin zaten  yazıldığını mı fark ettiniz. Vazmı geçmelisiniz? Elbette hayır!

Öne çıkmak için, başka yerde belirtilmeyen yeni ipuçları vermek yada hiç kimsenin paylaşmadığı orijinal durum incelemeleri paylaşmak bu sorunun kesin çözümüdür.

2.Birçok  Fikri Hızlı Bir Şekilde Tanıtmak için Listeleri kullanın :

Müşterileriniz meşgul profesyonel bir kitleden oluşmaktadır. Makalenizi okuyanların uygulayabileceği,  eyleme geçirilebilir fikirlerin bir listesini içeren makale yazmak, birisinin ilgisini sürdürebilmenin, insanlara fikirlerini hayata geçirebilmeleri ve onlara rehberlik etmeniz için doğru bir yoldur. İnsanlar listeleri hızla gözden geçirebilir ve ilgilerini çeken bölümlere odaklanabilir.

3.Önceden Oluşturulmuş İçeriklerden En İyi Kaynakları Seçerek Yayın Oluşturun:

Hersefederinde orijinal bir makale oluşturmak zaman ve zahmet isteyen bir iş olduğu için sizin veya başkaları tarafından oluşturulan en sevdiğiniz kaynakları bir araya getiren yayınlar oluşturabilirsiniz. Peki bu size ne gibi yararlar sağlar?

Toplama bir yazı yazmak, bir konunun bilgi derinliğini  genişletmenize, alanınızdaki uzmanları ve düşünce liderlerini tanımanıza yardımcı olurken çokça paylaşılan bir blog yazısı oluşturmanın iyi bir yolu olabilir. Ayrıca, yazınızda başkalarına atıfta bulunmak ve onları makale ile ilgili bilgilendirmek, bu içerik yaratıcıları makalenizi kitleleriyle paylaşmaya yönlendirecek ve web sitenize yeni ziyaretçiler getirecektir.

4. Araç veya Yazılım İncelemeleri:

Ziyaretçilerinizin zamandan tasarruf etmesine ve günlük yaşamlarında verimlilik kazanmalarına yardımcı olan araçları inceleyip bunları kullanarak tanıtın. Bu araçlardan söz ederek bu markalara makalenizde yer vermeniz bu markaların makaleyi kitleleriyle paylaşmasına sebep olacaktır.

5.İnfografikler:

İnfografikler işleri kolaylaştıran önemli istatistikleri paylaşmak veya belirli bir konuyla ilgili adım adım rehberlik etmek istediğinizde çok faydalı olabilmektedirler. İnfografikler, günümüzde Web de en çok paylaşılan ve sevilen içeriklerden biri haline gelmiştir.

6.Yeni Bir Kavram veya Eğilimi Tanımlayın:

Kendi alanınızda yeni bir kavram tanımladığınızda hedef kitlenizin bunu benimsemesini sağlayabilirseniz kendinizi bir düşünce lideri konumuna getirirsiniz. Bir düşünün; “selfy” i ilk siz tanımladınız!

Başlangıç olarak bu bilgiler ışığında yazacağınız blog yazılarınızın zamanla sitenizin organik aramalarda üstlere doğru tırmanışa geçmesine nasıl katkı sağlayacağını göreceksiniz. Katkılarınız yada yardım talepleriniz için EFORWEB olarak bizimle daima iletişime geçebileceğinizi unutmayın.


Yeni Bir Teknolojik Devrim

Son zamanlarda tüm dünyada meydana gelen siyasal gelişmelere bakıp hayatımızda çok büyük etkileri olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat tüm hayatımızı gerçekten etkileyen değişimler teknolojik alanda gerçekleşmektedir. Öyleki bunlara değişiklik yerine devrim tabirini kullanmak daha doğru olacaktır.

İnsanlığın yakın tarihine baktığımız zaman insanlığın evrimini şekillendiren devrimsel değişim dönemlerini görebiliriz. İnsanlar tarım toplulukları olarak gruplaşmaya başladıklarında Tarım Devrimi’ni; buhar gücüyle çalışan makinelerin keşfiyle seri üretime geçilerek Sanayi Devrimi’ni; bilgisayarlaşmanın yarattığı otomasyon ve iletişim şeklimizi belirleyen İnternet ise Dijital Devrimi beraberinde getirmiştir. Daha yakın bir devrim ise insan ve makine arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran ve bir söyleme göre insanlığın sonunu getirecek olan Biyoteknolojik Devrim olmuştur. Bu durum her ne kadar uzak görünse de bu yolda ilerlediğimiz inkar edilemez. Bu fikir Davos ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumunda, Dördüncü Sanayi Devrimi teması çerçevesinde ortaya konulmuştur.

Peki bizi neler bekliyor? Dijital Devrimin, hayatımızı değiştiren diğer tüm etkenlerden farkı nedir? Neden diğer değişim dönemlerinden daha önemlidir?

Basitçe söylemek gerekirse bütün teknolojik değişimler aynı anda gerçekleşiyor. Bu devrimin bir sonucu olarak hepimiz birbirimize bağlı olduğumuzdan ve bilginin kolayca erişilebilir olduğu, ayrıca kolayca paylaşıldığından, değişim hızı, insanlık tarihindeki herhangi bir süeçten çok daha hızlı olacaktır.

Bu teknolojik gelişmelerin günlük hayatımıza sızan ve yaşam tarzımızı değiştirebilecek bazılarına yakından göz atalım:

Yeni Bir Teknolojik Devrim ve EFORWEB

SANAL GERÇEKLİK: Dijital dünyayı hayatımızın bir parçası haline getirmek büyük kolaylıklar ve olanaklar sunuyor bizlere. Oturma odamızdan ayrılmadan gerçekci bir etkilişimle oyun oynamak, bir marketi gezmek yada satın almak istediğiniz büyük bir evi dolaşmak akla ilk gelenlerden. Ayrıca Sanal Gerçeklik, tüm dijital iletişim ve etkilişim şeklimizi değiştiebilir. Örneğin ziyaret ettiğiniz web sitelerinin 2 boyutlu görüntülerinin yerine 3 boyutlu etkilişimi olduğunu bir hayal edin. Sanırım bu söylediğime doğru yol almaya çok başladık:

Facebook un kullanıcılarına çevre ortamında 360 derecelik fotoğraflar yayınlamasına imkan verdiğini,  Youtube un 360 derecelik videolar barındırdığı yada Google map üzerinde 360 derecelik etrafı keşif özelliği bulunduğunu çoktan farketmiş olmalısınız. Sizce bu durum nerelere gidebilir?

ARTTIRILMIŞ GERÇEKLİK: Dijital dünyayı gerçek dünya ile birleştirme becerisi. En güzel örnek bu teknolojiyi ön plana çıkaran Pokemon Go dur. Dünya çapında 10milyon indirme yapılan en hızlı gelişen mobil oyundur. Tüketicilerin arttırılmış gerçeklik üzerine geliştirilmiş uygulamalara ne derece ilgi gösterdiği ve bu konuda ne kadar talepkar oldukları ortada.

YAPAY ZEKA: Dijital sistemlerin öğrenmesi ve tecrübe konusunda evrimleşmesini sağlayan yapay zeka bazen kötü bir insansı taklit olabilirken yakın gelecekte HER/aşk filmindeki gibi trajik bir durumda yaratabilir.

ROBOTİK: Tüm endüstrilerin otomatikleşmesi nedeniyle insan türünün emeği ve ekmeği için kötü bir sonuç ortaya çıkabilir. Geçtiğimiz günlerde Dallastaki polis cinayetlerinde tespit edilen suçluyu öldürmek için bir robotun kullanıldığı haberi bu durum insanlar tarafından kanıksanmış olmalı ki pekte ilgi görmedi.

Quantum bilgisayarlar ve EFORWEB

QUANTUM HESAPLAMA: Quantum hesaplama yapabilme olasılığı gerçekte kanıtlanmamış olan sınırsız bir işlem ve güç potansiyeline sahiptir.

Bunlardan sadece birinin ortaya çıkışı bile yaşadığımız dünyada büyük bir değişiklik teşkil etmek için yeterli olmuş olabilir. Ancak unutmamalıyızki hepsi aynı zamanda gelişiyor. Dahası iletişimin artık çok kolay olduğu dünyada bu teknolojilerin hızla gelişmesi ve benimsenmesi için potansiyel her zamankinden daha büyük. Unutmamalıki bu teknolojilerin bir çoğu tamamlayıcıdır. Yapay zekanın kuantum bilgisayarın gücü ile gösterebileceği gelişimi, bir robotun internet aracılığı ile evinizdeki tüm elektronik cihazları kontrol edip edemeyeceğini bir düşünün.

Aslında sorulması gereken bu değişimin etkisinin genel olarak gezegendeki tüm insanlar için olumlu yada olumsuz olup olmayacağıdır. Dijital devrim, görünüşte gelişimiş ülkelerdeki insanların hayatını iyileştirdi ancak otomasyonun işgücü piyasalarını tahrip ederek yoksulların olumsuz etkilenmesine neden olduğu bir gerçektir. Değişimin dünya üzerinde olumlu bir etki yapacak şekilde gerçekleştirilmesi bizlerin sorumluluğunda olacaktır.

Dijital bir ajansın Proje Yöneticisi olarak bu değişimin bir parçası olabilme şansına sahip olduğum için şanslı hissediyorum. Yeni teknolojilerin, kolaylık sağlayan, çekici ve heyecan verici yönünü ilk olarak yaşamakla birlikte olumlu yönde kullanabilme fırsatına sahibiz. Kuruluşunuzun bu yeni teknolojilerden nasıl faydalanabileceğini keşfetmek için EFORWEB olarak bizimle iletişim kurabilirsiniz.


Web Tasarımında Etkili Geri Bildirim için 4 İpucu

Web tasarımında etkili geri bildirim için 4 ipucu / EFORWEB

İyi bir tasarım geliştirmenin ve bir projenin devamlılığını sağlamanın anahtarı, müşteri ile olan açık iletişim ve işbirliğidir. Müşteri, ürün ya da hizmet konusunda uzman biridir ve muhtemelen ürün yada hizmetin tasviri konusunda iyi bir fikre sahiptir. Siz ise uzman bir tasarımcı olarak mükemmel web tasarım tecrübelerine sahip olabilirsiniz. İdeal bir dünyada müşteriyle aynı dili konuşur, aldığınız harika geri bildirimler ile tasarım hedefinize doğru yelken açar ve hedefe sorunsuzca ulaşırsınız.

Oysa gerçek şu ki, müşterinizden yada ekip üyelerinizden kusursuz bir geri bildirim almak kolay bir iş değildir. Çoğu zaman, farklı hedeflere sahip olarak projeye dahil olan birkaç paydaş bulunmaktadır. Geri bildirim belirsiz olabilir, kararsızlık hakim olabilir ve öznellik tüm süreci sarsabilir. Tasarım, tanımı gereği elbette subjektif olsa da, birkaç basit yönergeye uymak, müşterilerinizden etkili geri bildirim almanızı ve işlemi olabildiğince sorunsuz hale getirmenizi sağlamaya yardımcı olacaktır. İşte size web tasarımında etkili geri bildirim almak için 4 ipucu:

1) Paydaşları Yönetin:

Bir projede birden fazla paydaş varsa etkili ve doğru bir geri bildirim almak çoğunlukla olduğu gibi zor olabilir. Böyle durumlarda A ve B kişisi C kişisinin fikir vermesine güvenerek kendi fikirlerini beyan etmeyebilirler. Yada X ve Y kişilerinin hedefleri çakışabilir. Belki A kişisi geçmişte bir web ajansıyla kötü bir tecrübe yaşadı ve masaya kötü bir önyargıyla oturdu.

Sorun ne olursa olsun ilk yapılması gereken çalışma gurubunun kimlerden oluşacağı ve nihai imza yetkisinin kimde olacağı kesinleştirilmelidir. Projenin her aşamasında dürüst ve açık bir iletişim ortamı yaratmak önemlidir; zira etkin bir iletişim için ilk şart budur. Paydaşlara ortak bir hedefiniz olduğunu ve bir ekip olduğunuzu mutlaka hatırlatın. Bu herkesi aynı vizyonel pozisyonu almaya ve olumsuz duyguların ortadan kaldırılmasına büyük katkı sağlayacaktır.

2) Belirsizliklerden Kaçının:

“Uyum”, “keskin” veya “kaygan” gibi belirsiz tanımlayıcılar tam olarak somut değildir ve yanlış yorumlamaya kolayca açık olabilirler. “Ben hoşlanıyorum” ya da “hoşuma gitmedi” gibi ifadelerden kaçınılmalıdır. Müşteriniz, işletmelerinin nasıl algılanmasını istedikleriyle ilgili tavsiyelerde bulunmak için donanımlı olsa da, tasarım uzmanları değildir ve istediklerini açıklayabilecek tasarımsal teknik dile sahip değildirler. Dolayısıyla, onlardan daha spesifik olmasını istemek en etkili yaklaşım olmayabilir. Bunun yerine, onlara “neden” diye sorup “neden” diye sormaya devam edin; böylelilikle gerçekte ne elde etmeye çalıştığını anlayabilirsiniz.

Bir diğer yararlı yaklaşım ise, onlardan istediklerine benzer örnekler vermelerini istemektir. Bu, düşüncelerini görselleştirmelerinde ve ikinizinde aynı anlayışta olduğunuzdan emin olmanıza yardımcı olmak için harika bir yoldur.

3) Dengeyi Koruyun:

Biz insanların negatif durumlara odaklanma eğilimi vardır. Fakat anlamanız gereken müşterinizin nelerden hoşlandığını anlamak onun nelerden hoşlanmadığını anlamakla ilgilidir. Artı, olumlu yorumlar herhangi bir eleştirinin olumsuz etkisini azaltmaya yardımcı olur.

4) Kişiselleştirmeyin:

Sorulması gereken bütün soruları sordunuz, müşterinizin ne istediğini anladığını düşünüyorsunuz fakat tüm hafta çalışmanıza rağmen müşteri tasarımınızı beğenmedi.

Tasarımlarınız eleştirildiğinde negatif bir tepki vermemek konusunda zorlanabilir ve müşterileri ne istediklerini etkili bir şekilde iletmemekle suçlamak kolay olabilir, fakat bunu yapmayın. Eleştiri, tasarım süreciyle doğrudan bağlantılıdır ve doğru yönetilirse, elde edilen geri bildirim hem sizin hem de müşterinin memnun olduğu bir çözüme ulaşmanızda yardımcı olacaktır.

Geri bildirim almak değerlidir, ancak yönetilmesi zor olabilir.Umarım yukarıdaki dört ipucu, projelerinizin tasarım aşamasının sorunsuz tamamlanmasına, aynı zamanda müşterilerinizi mutlu ederken, projelerinizin gerçekleşmesinde yardımcı olur. Projelerinizi hayata geçirmeniz için EFORWEB olarak yardımcı olmaya hazırız.


Google AdWords Nedir?

Mersin İnternet ReklamcılığıGoogle AdWords

EFORWEB olarak bu yazımızda Google AdWords’un ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlatacağız. Bizde Mersin web tasarım başta olmak üzere Google AdWords hizmetlerini dünyanın her yerine sunmaktayız. Mersin Google Adwords, Mersin web tasarım hizmetlerimizden yararlanmak için iletişim sayfamızdan bize ulaşmanız yeterli. Şimdi yazımıza göz atacak olursak öncelikle AdWords’un tanımını yapalım:

Nedir AdWords?

Her gün milyarlarca insan internet ortamında birçok arama motorunu kullanarak çeşitli anahtar kelimelerde aramalar yapmaktadır. Herkesin bildiği gibi Google bu anlamda dünya üzerinde en çok kullanılan arama motoru unvanını elinde bulundurmaktadır. Google AdWords ise dünyanın en büyük arama motoru olan Google’da, doğal arama sonuçlarında web sitenizin “Tıklama Başına Maliyet” yani TBM sistemiyle üst sıralarda çıkmasını sağlayan ücretli bir pazarlama aracıdır. Google AdWords’un en büyük ve en önemli özelliği işletme olarak bütçeniz ne olursa olsun Google’da reklam vermeninen hızlı ve en basit yolu olmasıdır.

Mersin Google AdWordsNasıl Çalışır?

AdWords’ün nasıl çalıştığını anlamak ve reklam bütçenizden en iyi şekilde yararlanmak için birtakım bilgiye ihtiyacınız vardır. Örneğin; anahtar kelimeler, yerleşimler, reklam sıralaması, kalite puanı vs. böyle uzayarak gider ve bunlar Google AdWords’ün yapıtaşlarıdır diyebiliriz.

Anahtar kelime hedefli Google AdWords’ün çalışma mekanizmasını inceleyelim; öncelikle reklam veren işletmeler kendi anahtar kelimelerini belirler, bu kelimeler ve benzeri terimler Google’da aratıldığında reklamlarının yayınlanmasını talep ederler.
Basitçe anlatacak olursak bir Google kullanıcısı tarafından aranan kelime, reklam veren işletmenin belirlediği anahtar kelimelerden biriyse ya da Google tarafından anahtar kelimeyle bağlantısı olacağı belirlenen bir kelimeyse, arama sonuçlarının üst kısmında ilgili reklamlar görüntülenir.
Google reklamlarınızı görüntülemek için işletmeden herhangi bir ücret talep etmez. İnternet kullanıcıları tarafından reklamınız görülüp tıklandığında ücretlendirilirler. Verilen Google AdWords reklamlarının üst sıralarda yer almasını belirleyen koşul yalnızca TBM’ler değildir.
Google AdWords reklamı veren işletme ve kullanıcı deneyimlerine bağlı olarak anahtar kelimelere 1 ila 10 arasında bir kalite puanı verir. Böylelikle bir kullanıcı Google’da arama yaptığında bu anahtar kelimeye reklam veren işletme ve diğer rakip işletmelerin TBM’leri ve kalite puanları çarpılarak bir açık arttırmaya sokulur. Bu açık arttırma sonucunda sıralama belirlenir.


29/09/2016 : Editor
Page 3 of 8İlk Sayfa...234...Son Sayfa